Stresinizi yenmek ve odaklanabilmek için neler yapabilirsiniz?

Odaklanabilmek. Zihnin odaklama yeteneği, sizden kaçmasını engellemektir. ― W. Timothy Gallwey, The Inner Game of Tennis: The Classic Guide to the Mental Side of Peak Performance

Tim Galleway, koçluğun atası ve koçluk eğitimlerinde kitapları okutulan bilgelerdendir. Tim Galleway Harvard Üniversitesinin tenis kaptanlığı yaparken çok önemli bir konunun farkına varıyor. İnsanlar tenis oynamayı öğrenemiyorlar ya da öğrenirlerken çok zorlanıyorlar. İşin özünde ise o kadar zor değil. Bu düşüncesinden güç alarak araştırmalar yapmaya başlıyor. İlk önce tenis antrenörlerinin, tenisi öğrencilerine nasıl öğrettiklerini izliyor. Bu süreçte antrenörlerin hareketleri tam yapamadığı için devamlı baskı uygulayıp öğrencileri dinlemeden kızıp yargıladıklarını görüyor. En önemlisi ise bu baskıların sonucunda insanlar odaklanamıyorlar. Odaklanamamalarının sebebinin ise yargı, stres, insanların doğal ve rahat olamaması ve dinlenmemeleri olduğunu keşfediyor. Bugünkü modern koçluğun doğuşu ise burada başlıyor. İnsanların odaklanamama, kendilerini ileri taşıyamama ve öğrencilerin onların ihtiyaçlarını dinlememesi konusunda çıkıyor koçluk. Koçluğun temel yetkinlikleri olan dinleme, güçlü soru sorma, geri bildirim verme, taktir etme Gallwey’in yazmış olduğu Inner Games of Tenis kitabında yer alıyor. Tenis kortunda odaklanma temelli eğitimlerde eline hiç raket almamış birisi 45 dakika sonra karşılıklı oyun oynayabiliyor hale gelebiliyor.

Öncelikle odaklanmanın ne demek olduğu ile başlayalım. Odaklanmak istenen sonuca ulaşana kadar kişinin dikkatini belli bir noktaya vermesinden geçiyor. Genelde bütün enerjimizi elimizdeki belli bir işe vermek odaklanmanın temel yapı taşlarından bir tanesi. Çoğu zaman ciddi bir bağlılık gerektirir. Başarının özünde ise odaklanabilmek yatıyor.

Doğal öğrenmede insanlar odaklanabiliyorlar. Çünkü stres azalıyor. Mesela trafikte insanlar bir anda kavga etmeye başlıyorlar. Bunun en büyük sebebi ise insanların bu tür anlarda durup, streslerini kontrol altına alamamalarından geçiyor. Aslında o tür anlarda önce durabilseler, stresleri ile başa çıkmanın çok daha kolay olduğunu fark edebilirler. Ama insanlar bunun farkında olmayıp direkt harekete geçtikleri için sonunda kavga çıkabiliyor. Bu sorunu ise doğru nefes kullanımı ile halledebilirsiniz. Odaklanma konusunda neden nefesi konuşuyorum. Çünkü odak kaçtığında geri dönmenin yolu nefes almaktan geçiyor. Odağımızı arttırmak için birkaç tane derin nefes alıp çok az da tutarsanız bir anda odağınızın geri geldiğini görürsünüz. Birazcık odaklanmak istediğinizde nefes alın verin alın, verin tutun ve orada kalın. Sonuçta odaktan kaçtığımızın sinyali, odaktan kaçtığımızı anlamakta. Harvard Bussiness Review’ın yaptığı araştırmalara göre 10 dakika bu tarz mindfulnes aktiviteleri uygulamak liderlik etkilerinizi genişletip, gündelik hayatınızda daha rahat odaklanabilip, odağınızı da daha uzun sürelerde tutabilmeniz için çok yararlı.
Peki neden bu kadar odaklanmak üzerinde duruyorum. Bunun sebebi ise çok basit: eğer etkin bir şekilde odaklanamazsanız, etkin bir şekilde düşünemezsiniz. Ve eğer etkin bir şekilde düşünemezseniz, başarınız için gerekli olan kaliteli işi üretemezsiniz.
PCC (Professional Certified Coach) unvanlı Yönetici ve Takım Koçu olarak odaklanmanın koçluk mesleği üzerindeki önemine dikkat çekmek isterim. Koçlukta olmazsa olmaz etkenlerden birisi açık farkındalıktır. Açık farkındalık için ise odaklanmak gerekir. Odaklandığımız sürece tüm algılarımızla, bedenimizle, kapasitemizle ve görmeye başlarız ve sonucunda ise açık farkındalık boyutu ile danışanlarımıza yaklaşmaya başlıyoruz. Kendimize açık farkındalık boyutu açmamız gerek. Bunun için durmamız gerek. Uzun yıllardır tenis oynarım, teniste durmadan vurduğunuz vuruş çok isabetli gitmeyebilir. Ama durdun vurdun daha başarılı bir vuruş elde edersin çünkü odaklanma oranın daha fazla olur. Hayatta da öyle durup planlı ilerlersek başarıya ulaşmamız mümkün değil. Bazı engeller durmadığımız zamanlarda ortaya çıkıyor. Durmadığında hata yapma oranın da artıyor.
Şu an en büyük sorun insanların durmaya ve düşünmeye zamanı yok. Koç olarak görevimiz de
o seansta danışanımıza bunu sağlamak. Danışanımızı görüşme boyunca dünyanın en önemli insanı ve gündemini de dünyanın en önemli meselesi olarak konumlandırarak birlikte yolculuğa çıkmanız gerekiyor.
Koçluklarda odağımızı sanki danışanınız ile bir kürenin içerisinde seyahat ediyormuşçasına ayarlamanız gerekir. Çünkü odaklanmazsanız o koçluk görüşmesinde çok ileri gitmeniz olası değil. O yüzden öyle bir odaklanın ki danışanınızla bir kürenin içerisinde atmosferde seyahat ediyormuşçasına, dünyada başka bir şey yokmuş ve benim için dünyadaki en önemli şey danışanım ile yaşadığım o anmışçasına bir deneyim yaratın. Koçluktaki çok kilit olaylardan birisidir bu. Öyle bir boyutta olmanız gerekiyordur ki danışanınızı o boyuta da taşımanız gerekir. Çünkü o zaman danışanınızın tüm duygularını, hislerini, düşüncelerini anlayabilirsiniz.

Tuna Aktuna, PCC
Yönetici ve Takım koçu